12/30/2013

otuz



12/28/2013

20sekiz

cumartesi.

gun gecer.
gecer bitmez.

ben biterim.

12/25/2013

hep o hayal kırıklıkları..

music is.



hey gidi vega... piii...

merdivenlerden lütfen.


20beş

12/22/2013

bir pazar gününden.

günler tüm iniş çıkışlarıyla devam ediyor..

ben akrep burcuyum. evet gerçekten oyleyim.. tutkular.. istekler.. öyle normal biri gibi oluruna bırakma yeteneğim yok.. ısralar... tutup mudahele etmeler.. canının en derinine kadar yormalar.. kendini karşısındakini.. öğretilmişlerden bahsediyoruz ya hep.. biz kadınların.. siz erkeklerin.. bunun dışında kalan herkesin.. oysa belki de o öğretilmişlikler kadar bir de öğretilmemişlikler var hayatlarımızı yöneten.. 

 .... bu sabah uyandım.. kahvaltımı ettim.. bi film seyrettim.. digiturk bana film pakedi sattı.. evet onlr sattı.. ben almadım.. herneyse.. film seyrettim.. boyle güzel kadın yakışıklı erkek güzel guzel bi iş cok guzel evler.. aşk.. ne ararsan var.. bende de ne ararsan yok gibi.. hele bu sabah daha öyle.. sonra ustümu değiştirdim.. evde koltuktakı diz battanıyemi koydum sırt çantasına.. dısarı adımını atmamış bilgisayarımı da.. yerleştim sahile.. öyle tam sıfır değil denize ama kokusu geliyor.. müziğim de olmazsa olmazım... 
 ortaçgıl var su an kulagımda 

 "denize doğru.. duslerimde bile kaçtım denize dogru.. aslında kaçmak degil sessizliğe koşmak.. biraz deli biraz çocuk.." 
 ..yakalayamıyorum sözleri.. pek te bilmediğim bir şarkısı ortaşgilin.. ama çok tanıdık.. aileden biri gibi.. önümden sevgililer geçiyor.. bazılarıın ellerinde tek gül :) 

 ....pano'nun meşhur oldugu donemlerde biz taksimde takılırdık.. orda balon satan biri vardı.. çok uzun süre o zaman hayatımın erkeği sandığım kişiden istedim bana bir tane alsın diye.. tabi ki alabilridim ben ama onun alması kıymetli değerli olacaktı... oysa hiç almadı biliyo musunuz? ..hem zaten hayatımın erkeği de değilmiş ..yıllarca emek verdikten sonra anladım.. geç mi oldu? belki...
herneyse nerden geldim.. çiçek te almadı pek kimse bana.. sankı ben lady çok güçlü öyle şeyleri takmaz beklemez.. bariz savunma mekanizması alınmam ihtimaline karşı geliştirilmiş bi istememe hali.. 

 ......,biz küçükken dondurmacı sali (evet sali abi salih değil .. saaaliiii diye bağırırdı dondurma demez kaymak diye bir de) o geçekerken de dondurma istemezdik biz. annem tembihlerdi "sakın sokaktan seslenip para istemeyin" diye.. pek lükslere ayıracak paramız yoktu.. demek o zaman dondurma lüksmüş.. 3 çocuk.. öğretmen çocugu.. annenin mutavazi destekleri eve.. herneyse .. ben seslenirdim (hayal meyal hatırlıyorum bazı sahneleri öyle çok ta küçük diildim de işte hafızam çok şahane diil) seslenirdim ama "anneee sali abi geçiyooo" diye.. açardı annem pencereyi.. gel kızım dedi bana gtmezdim.. "yok ben öylesine söyledim" derdim.. hey gidi sali abi.. dondurma arabasını o yokuşlarda ite ite dondurma satardı.. hijyen mi? bilmem o zamanlar hijyen diye bi keime yoktu bizim dağarcığımızda... sadece temizlik denirdi. daha o zamandan istememeyi öğrenmişim çocuk halimle.. 

....... neler diyordum neler anlattım.. işte böyle bir karmaşa hali.. kafa karışıklıkları.. sürekli düşünceler.. özlemler.. yalnızlıklar.. yetmemeler.. fazla gelmeler.. ne ararsan var gunlerde..

bir de bir yandan üşüten buz gibi havaya inat ışıl ışıl bir güneş var saçlarımın sarısına gözlerimin gözlüğe sakladığım donuk mavisine doğru vuran..

12/20/2013

günler..

böyle bir dellendim. böyle bir göğsümün üstüne ağırlık bindi. derin alıyorum nefesi ağırlık düşsün gitsin diye. ama baya yer etti. pek gidecek gibi durmuyor.

sanki fonda müzik çalıyor gibi. eskiden de çalardı aslında. gerçekten de çalardı. sonra saçlarımı sarardım. kıvır kıvır olurlardı. sonra akşam hafif karanlık evimde yalnız da olsa keyfini çıkarırdım akşamın. olmuyor öyle artık. kimsenin kabahati değil. benim de değil. daha umursamaz olmak, daha oluruna bırakmak istiyorum herşeyi. çok yol katettim. biliyorum farkındayım. ama daha çok yol var gidecek. kimin gitmeye gücü var kimin yok acaba?

Yalnız aşkı vardır aşkı olanın Ve kaybetmek daha güç bulamamaktan. Sen yüzüne sürgün olduğum kadın, Kardeşim olan gözlerini unutamadım. Çocuğum olan alnını ,sevgilim olan ağzını, Dostum olan ellerini unutamadım. 

ben herşeyin özünde iyilik olmalı diye savunan lady çok zorlanıyorum. öyle değil mi acaba?

12/19/2013

böyle olsun.



12/18/2013

18oniki

sanki kendi kendimizin düşmanıyız..

yazdan kalma.



12/17/2013

anger. (bana öyle geldi)


*istanbul arkeoloji müzeleri

12/16/2013

vitamin deposu.






12/15/2013

günbatımı.


on5aralık




12/14/2013

adam yazmış.


burda yazmış öküz ... kadınlara eğlencelik bir ayrım yapmış... demiş ki "b" şıkkında

"b) Salak saçma adamlarca güvenleri yerle bir edilmiş, gerçekten güzel kadınlar.."

nacizane acaba ben bu kategoride miyim dedirtti bana. "gerçekten" kelimesini kaldırırsak belki de bu kategoriye bi yerinden girebilirim... kendince güzel kadınlardanın herhalde.. ama sanırım benim de güvenimi yerle bir eder bir yada birkaç insan girdi hayatıma..
merak ediyorum.. girmeselerdi nasıl biri olurdum acaba?.. sevdiğimden beni beğendiğini istediğini az duymayı umursamaz mıydım acaba? yada kendimce hayallenmez miydim çırpınmaz mıydım güzel şeyler duymaya o'ndan?..

soru sormak iyi de, kim verecek yanıtını şimdi bunun?





12/08/2013

light?


11/28/2013

gece.

sonra kadın da erkek te yaşlanır.

yirmi8

hem ne diye beklentinizi yüksek tutarsınız ki insanlara karşı? kaç yaşındasınız siz? 5 mi? bunca yıldır öğrenemediniz mi? hayal kırıklıkları güçlendirir belki sizi.

11/14/2013

14.kasım

eskiden ne çok yazardım. yazacak çok şeyim mi vardı? yoksa hiç birşeyim mi yoktu acaba?

çok dağınık. herşey öyle dağınık ki! sadece eşyalar mı? yoksa ben de dağıldım mı? sadece salona geçmek dağınıklıktan kurtarıyor mu yoksa gidecek yolumuz mu var?

çok soru var. hiç yanıt yok.


11/01/2013

10/22/2013

mercan.

insanoğlu niye kendine acı çektirir ki? 

bi deyin bana lütfen. 

şimdi siz ısrarla olması bi şekilde istenmeyen bi şeyi oldurmaya çalışsanız ben size derim ki "yok artık" ve daha fazla bişi demeye kalkışmam da. kafi derim. anlaşılır bi tepki bu -derim.
gel gör ki iş kendine dönünce insanın niyeyse öyle olamaz. olmuyo kardeşim. hepimiz biliyoruz bunu. oluyor mu? haaayııırrrr! 

bu akşam ilginç oldu. ders ilginçti. yogaya başladım ben. bilen bilmeyen. herneyse.. öyle doluydu ki kafam bir ara hoca 3 kez adımı söyledi. aslında geri planda duyuyordum ama gelemedim o ana. gitmişim. çok uzağa. biliyordu. 

sonra çıktım. yürüdüm sahile kadar.. ne oldu bilmiyorum biliyorumdur belki ve ben sadece o anı yaşamak istediğim düşündüm. kendime tekrar ettim. ne olacak nereye varacak diye düşünmekten o da ben de aylardır kıvranıyorum(z). evet karşımda varmayacak diye tekrar eden biri var ama gidemiyoruz bitemiyoruz belki bu sadece benim için geçerli olup o çoktan bitmiş te olabilir o da mümkün ama sonuç bi şekilde varız..

mercanı bilirsiniz. acıkınca oraya oturdum canım çekti midye ve evet öküz gibi yedim. hiç abartmıyorum. oturdum öyle kendi başıma. üşüdüm biraz. bi şal aldım. gülümsedi amca bana. yine bekleriz dedi kalkarken. 

gülümsedim. 


gülümsemek nası güzeldir...

10/21/2013

hayranım sana.

sonra sonbahar geldi.

kız sabahlığını giymiş sıcacık olmuş herşey saçlarında bigudilerle oturmuş. mor yakışmış bence. hem sıcak hem mor. daha fazlası şamda kayısı. komik misin şimdi? yok diilim sen?

yahu sen de hep yakınıyorsun demiyorsunuz biriniz çıkıp ta.. ne şekersiniz hiç söylemişler miydi size daha önce?

eskiden yurrtta kalırken ben dolaplarımız koridordaydı. odamız 6 kişilikti. ben girşite soldaki ranzada üstte yatardım. walkman im vardı o zamanlar. hep vardı. hep yanımdaydı. hep müzik dinlerdim. şimdi farkın var mı sence? genç osman genç osman diildi. mavi sakal vardı o zaman. zuhal olcayı da severdim. hala severim ama bi konserde memelerini gördüğümden beri bi adım geriden izliyorum, dinliyorum. vega almıştım o zaman -kasedini. CD player vardı tabii ama benim yoktu. hem çok pil tüketiyordu CD player..

sıraselvilerde bi yerde teoman çalardı.
ama ben en çok candan severdim.




10/19/2013

ondokuz ekim.

en sessiz günlere geri dönmek istiyorum.
kafamın içinde kimselerin konuşmadığı.

sahi öyle günler ne zamandı?

10/11/2013

beni niye seviyosun?

soru icinde soru.

9/22/2013

22.eylül

sizin de çarpıntınız var mı?

9/21/2013

21.eylül

"Cevaplarının mutsuz ettiği bazı sorular var şu hayatta. Mesela en temel duygunuzu düşünüyor musunuz ? Hayata karşı en temel duygunuz ne Allah aşkına. Heyecan mı ? Sabahları heyecanla mı uyanıyorsunuz? Yeni bir şeylere başladığınızda ne hissedersiniz ? Cv niz kabul gördüğünde, çok uzun zamandır beklediğiniz birine kavuştuğunuzda ?  Heyecan mı, korku mu, bıkkınlık mı? Yoksa hayata aşkla bağlı olanlardan mısınız ?" (by depresan)

hayata karşı en temel duygum ne acaba? hiç düşünmemiştim bunu. 

sonraa ... ben sabahları heyecanla uyanmıyorum. çok zaman oldu heyecanla bir sabaha uyanmayalı. galiba boşluk ve huzursuzluk bazen de korkuyla uyanıyorum. o gün nasıl geçeçek sorularıyla... yeni birşeylere başladığımda??.. ben kaçıyorum yeni bir şeye başlamaktan.. o yüzden yeni birşey de olmuyor hislerimde galiba :( CV mi? hiç biryere göndermiyorum ki.. 

bu ortaya çıkan ruh halleri... kaçarak korkarak nasıl geçer acaba günler?

9/17/2013

gebeş tour

datça'da gebeşsek te mi sakla(n)sak gebeşmesek te mi sakla(n)sak :)


9/16/2013

16.eylül

düşünceleri yavaşlatmaktan yola çıktık.

yoga. sanılandan daha yorucu. kadın kim kadın? fena diil.

meditasyon. sanki "değişik" bişi. antin kuntin.

ama sen ne yap et düşünceleri yavaşlat.


9/15/2013

9/14/2013

13.09



9/12/2013

12.eylül

sanki bilerek isteyerek beni yalnız bırakıp gitmiş gibi. ben yalnız yalnız dedikçe inadına gibi.

9/11/2013

kadın olmak.

ufaktan değişiyorum yaşlanıyorum. 
:(

örneğin belim kalınlaştı. eskiden incecik gözükürken uzaktan bakıldığında şimdi farklılaştım; net 1 beden büyüdüm.. kalçam, kollarım, gövdem.. 
oysa bunlar bi yana ben hala 20 yaşında gibi hissediyorum ruhumdaki bazı ağırlıkları saymazsak .. 

..ve bu yaşlardaki tüm bekar kadınların duymaya mahkum oldukları yorumlara maruz kalıyorum. maruz kalmayı boşverelim "biliyorum".. onların bana çok sık yapılamasa da evlilik yorumları... bünyeye eskiye göre daha ağır gelen yalnızlık, herşeyle yalnız başa çıkamama, bunu istememe.. bu yalnızlığa alıştım mı biriyle olması o yüzden mi zor ve sıkıntılı sorgulamaları ve bir de doğurganık geçiyor mu soru işaretleri...

....peki ben şimdi çocuk istesem bu datalarla en erken ne zaman kucağıma alacağım, alabilecek miyim?


bitti.

8/29/2013

yollar uzun.

şimdi artık yolculuk zamanı.
dönünce görüşelim..

8/25/2013

bunu da dinleyip yatalım.

insanlar inanmadılar sana.


dut.

bi de babam öldüğünden beri dut yemeyi yasakladım kendime.

sanki dutlar öldürdü babamı.

bi de aşk var.


müzik olsun. evet olsun.






ne güzeldir böyle kızılok: "tütünsüz uykusuz kaldım. terketmedi sevdan beni."

kissed goodbye.

bazen baktıkça normalleşir herşey. görmemeye başlarız. ordadır bazen. yoktur bazen. görmeyiz bazen. görmek istemeyiz bazen.

she's my beautiful than any woman i've seen.

sonra elimiz kana bulanır bazen.



8/20/2013

kum gibi.





8/16/2013


size tayland'a gittiğimden bahsetmiş miydim?








































8/04/2013

dört.


8/03/2013

üç.

farkettim ki bi daha yoğun strese dayanamıyorum. hiç dayanamıyorum.

yoğun stres, yoğunluk görece. yani illa kelime karşılığı yoğunluk olmak zorunda değil. henüz yoğunluk başlamış olmak zorunda bile değil. ben yoğun olacağını düşündüğümde buna inandığımda başlıyor sıkıtlarım.

ve ben sıkıntılarımı anlatmak istemiyorum artık. belki utanıyorum belki sıkılıyorum. bilmiyorum o şey neyse..

itiraf edin size de anlamsız geliyor artık aynı şeyleri dinlemek.

iyi geceler.




7/24/2013

zor.



dolunay varmış. dolunaydan mı bu huzursuzluk? ne bileyim.. kronikleşiyor mu aralarda? ne bileyim.. bambaşka şeylerle uğraşmak istiyorum. kendimi şımartmak istiyorum. şımartılmak ta istiyorum. şu eksik kalan hislerimin tamalanmasını istiyorum. çok şey mi istiyorum?

"aşka dair konuşursan gerisini sen tamamla"

7/22/2013

yimi2


"biten bir ilişkinin aslında hiç başlamamış olduğu gerçeğiyle yüzleşmek gibi. yaklaşmak için adım atmak. adım attıkça uzaklaştığının farkına varmak. umutsuzluk değil de ertelenen umutlar. ve biz filmlerden biliyoruz ki “ertelenen umutlar kalbe zarar verir.” ve biz gene biliyoruz ki umut, umutsuzluğun içindeki bir anlık kıvılcımdır. parlayan; ama hiçbir dem yakalanamayan."

http://sanatatak.com/view/Ikinci-Cihan-Sonu-Yoktu-Baslamadi-Da/360







7/19/2013

sanat yapmıyoruz ya burda.
kendimizce sıralıyoruz herşeyi. sus pus kalıyoruz bazen de.
yemek masası hazırlıkları bittikten sonra şöyle hafif geri çıkıp bakarsınız ya.. yada özel bir akşamda sevgilinizi beklerken sanki normalmiş gibi gözüküp aslında herşeyi elden geçirirsiniz ya.. 

yazmak ta öle bişi.. bazen oldu diyorsunuz, bazen olmuyor..

7/18/2013

onsekiz.

bazen bazı şeyleri anlamak istemeyebiliyorsunuz. doğru değil gibi. diilmiş gibi... oluyo öyle şeyler.. ama eninde sonunda anlay(t)an biri oluyor.
iyi geceler.

7/16/2013

sessiz.

ben şimdi bilmiyorum ki nasıl sessiz olunur. asında bunu buraya yazsam da ona yazıyor gibiyim di mi!?..

şimdi siz şöyle düşünün.. bitmesi gerekiyor.. ama hayatınızda öyle büyük bir yerde ki.. bitişini mantığınız kabul etse de edemiyor bilmiyorum nasıl ifade edilir bu...
....vucudunuz anlamıyor denebilir belki.. ne biliim elleriniz anlamıyor, nereye koyacağınızı bilemiyorsunuz.. ayaklarınız anlamıyor nereye gitse bilmeden yürüyorlar.. bi de.. bi de dikkat çekmemek istemiyor vücut.. kimseler gözünü çevirmesin gözüne istiyor..

istekler böyle sürüp gidiyor..


iyi günler.


onaltı.




7/15/2013

onbeş.

sonra sabah olur. sonra aksam olur. eve 3 yeni yastık gelir. fan sesi duyulur. arada martı seslenir. televizyonda film başlar. müzik artar. sonra birden susar. sokaktan kalabalık sesler yükselir. sonunda birden sus pus olur. sessizlik yüksekten duyulur.

sonra 3 yastık dağılır. başka başka yerlere. ikisi içeri. biri salona.


3 tekerlekli bi bisikletim olsa keşke.



6/28/2013

iki.


bugün de bitsin.. bol bol uyuyalım. mis pamuk gibi olalım fln.. amin.

28.haziran


hiçbirşey için çok geç değil di mi? olmamalı.

3/26/2013

galiba.

galiba artık beni sevmiyo :s

eskisi gibi hayran da diil... sanki hayranlıkla aşk içiçe gibi.. hayransa aşık, aşıksa hayran gibi.. hayran diilse vazgeçmiş, vazgeçtiyse aşık diil gibi..

3/08/2013

düşler..

                                   

3/06/2013

Galiba ben artık blogu kapatacağım...

3/05/2013

5mart

Hersey ne kadar çok değişti..

3/04/2013

4mart

bilir misiniz; bazen anlaşılmaz bir şekilde çok zaman geçirmek sizi uzaklaştırır.

söylemiş miydim size erkek arkadaşımla ayrıldık biz. aslında oldu bi süre ayrılalı.. kağıt üstünde yani gerçekte çok öyle olamıyor. bilirsiniz siz de.. öyle pat diye bitmesi için bence çok kötü birşey olması gerekir ilişkilerde.. yoksa aklı selim insanlar nasıl hiç görüşmemeyi hiç konuşmamayı hayata geçirebilir ki? ben bilmiyorum yapamadım.... hiç konuşmamak için uçlarda şeylere ne bileyim çok sinirlenmeye çok nefret etmeye fln ihtiyaç var.. iyi birşey mi bu, diil.. yada yeni bir hayata başlamak gerek.. hiç te ayrılıp hemencecik yeni biriyle birşey paylaşmadım olamıyor bu bünyede öyle şeyler..

kafam karışık.. ve onu da yoruyorum karışıklığımla ve evet her zaman yanımda biliyorum o ayrı ama uzaklaştırıyorum onu.. içten içe çekildiğini görüyorum.. hissediyorum.. olması gereken o ona göre. o hep mantıklı.

bense hep "o an"a kapılan...

bazen kaybolmam ne yapıp edip gitmem gerektiğini hissediyorum onun hayatından.. fazlalık olduğumu düşünüyorum yorduğumu... gitmek.. böyle bir var bir yok misali.. "birdenbire" ... o zaman huzura erecek bensiz gibi geliyor..



ben mi?
ben bilmiyorum.

2/25/2013

25.02

çok ihtiyacım var yazmaya.. yazamıyorum ama.. oyle ardarda düşünemiyorum.. o kelimeden o kelimeye.. o ruh halinden diğerine geçiyorum..

fazla geçişken herşey.

2/03/2013

19:00



daha önce nolmuş ki?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...