1/28/2013

28ocak


Bence tüm kutuyu yiyebilirim, siz ne dersiniz?

1/24/2013

i just want to light you up!

günün şarkısını seçtim sizin için efenim!







1/22/2013

yirmi2bir

akşam galiba 10 kez uyandım.. dün inanılmaz huzursuz bir gündü.. uykusu da öyle oldu.. birşeylerle başa çıkmayı öğrenmem gerek. ve birşeylerin zaman zaman kötü zaman zaman normal yada iyi olacağını kanıksamam da..yalnızlığın kabul edilmesi gerektiğini anlamak da..

bugün berbat uyandım.. karnım kasılmış halde. mideme sancılar girerek uyandım bu saate kadar az biraz hafifledi.. ama gitmiş bitmiş değil.. bitki çayı.. kendime motivasyon falan..

amma marazlı oldum.. kendimden sıkıldım bunaldım... siz hala sıkılmadınız mı benden?

1/21/2013

"zar" zor.





1/20/2013

yirmi.bir.onüç

hayat bizi her dönem farklı şekillerde sınar gibi.. test gibi hayat ve her yaş aralığının bizi sınama şekli başka..
önceleri nerde olmak istediğini anlamaya çalışırken sınıyor, sonra olduğun yeri ve olduğun yerde neyi ne kadar bildiğini istediğini doğru yada yanlış yapabileceğini, sonra o doğrularla ve yanlışlarla nasıl yüzleşeceğini...

yanlışlar gün gelip gene çıkınca karşına, bu kendini nerde görmek istediğine göre "yanlış" yada "doğru" haline geliyor..

söyle bi elime aldım telefonu. kimle konuşsam bilemedim. bir kişiyi aradım. sonra başkasını arayamadım. gerçekten zaman değişiyor. sen değişiyorsun ben değişiyorum. bazen senin anlattığın bana saçma, bazen benim anlattığım sana saçma geliyor. bazen konuşmak saçma, bazen susmak saçma..

hayır diyebilmek güzel bir duygu.

1/14/2013

hı?


hiç kafadan aşşa full kıllarını aldıran adam hani etrafnızda falan duydunuz mu ? yani tabii bu bi tercih ama bence erkek dediğin kıllı olur be!

yok yok olmaz öle şey.
git allahını seversen.

1/12/2013

"sarı"


"Bir ara sokakta öldüm…dün
Öylece yani.
Birdenbire
Boşluğa düşer gibi, sarı bir sessizliğin içinde
Granit duvarlı binanın anlamsızlığına,
Şehrin boşu boşunalığına içerlerken
Bırakmışım son nefesimi kaldırıma
Bitmiş,
Öylesine yani.
Birdenbire

Yan binadaki otel odasından izliyordu oğlan
Yüz ifadesini göremesem de
Anlamış mıydı acaba öylece oturmadığımı?

O sokakta bitti her şey
Öğleden sonralarını bir bardak sütle geçiştiren
Apartman sakinlerini düşlerken
Sıkıntıdan
Ölmüşüm…dün
Arka odada ütü yapıp
Buharını burnuna çeken kadını,
Mutfağında her öğün için soğan doğrayıp
Gözyaşını kabuklara saklayan Madam Mari'yi
Kocasıyla artık sevişemediği için
Kapı komşusu gar sabunu satan adamı düşleyen Servi'yi
Düşündükçe
Ölüvermişim…dün

Böylece bitmiş yani,
Birdenbire
Sıkılmışım derinden zahir.
Tutunca da nefesimi
Portakal kabuklarıyla çay demini döktükleri çöpe
İki kedi de bulanınca

Kaldıramamış nefsim demlenmiş portakal kedilerini
Balkabağı mevsimi bile değilken
Dönüşüvermiş her şey baldan kabağa

Ve saat henüz 12'yi vuramamışken
Kalkmış otobüsler durmamaya
Mecal mi bulamamışım, yere döktükleri bala mı basmışım
Hatırlamam ama
Öylece kalakalmışım-kalkamamışım.

Şehrin insanı haberdar değil mi bu öldüresiye sıkıntıdan?
Vagonlar boş, birkaçı kiremit taşıyor topraktan
Kayıklar da serseri misinalar
Otobüsler kimseyi almadan durup durup geçiyorlar duraktan
Arabalar yürüme mesafelerini öldürüyor her gün, her öğle
Her gece

Bisikletleri balkonlarında unutanlar
Her an yağmur yağsın diye dua ediyor
Üç öğün yemek yiyip, dört öğün uyuyorlar
Buna rağmen erken uyanıp, geç yatıyorlar
Aynı kuru kahveciden gün aşırı -iş olsun diye-
Yüzer gram kahve alıp evde -iş olsun diye- öğütüyorlar
Ve bir gün bile sormuyorlar öğütülmüşünü

Kimse sormuyor iş olsun diye yapılan iş, iş midir diye?
Bunlar olurken ölmüşüm o ara sokakta
Balkondaki beyaz brandalar rüzgarla sökülürken
Sökülüvermişim
Şişip patlayan bir eteğin dikişi gibi
Sıkıntı işte


Ya da ölmek yerine
İki adım yol yürüyeydim de
Konuşuverse miydim şu gelin çiçeğiyle.
Gitmek yerine…? "

Jehan Barbur-Sarı

1/10/2013

gecikmiş bir contemporary istanbul











































:)



















daha önce nolmuş ki?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...