size gökgürültüsünden korktuğumu anlatmıştım di mi.. dışarda gene hareketler var.. bu kışın ilk yağmuru galiba..
senin beni anlamanı beklemiyorum..
haftasonu bi düğün vardı.. hesabettim 20 yıllık arkadaş.. beraber büyümüşüz.. çok serseriydi gençliğinde.. pek te yakışıklıdır candır.. duruldu zaman geçtikçe.. biz hepberaber.. düğününde de.. düğün prosedürlerini sevmiyorum.. onun yerine büyükler için minnoş bişi, arkadaşlar için daha küçük bir organizasyon.. bence olması gereken bu.. en azından benim yapmak isteyeceğim..
peki anlama ihtimalin ne?
mesela bi sabah kalkıyorum, depresyon da neymiş diyorum.. gülüyorum gözlerinin içine bakıp depresyonun.. sonra bu sabah kalkıp pisli puslu bir ruhla giriyorum güne.. ne neyi tetikliyor bilmiyorum..
bugün güzün ilk günü..
sonra geçen gece çok ağladım.. ben kimseye ona ihtiyaç duyduğumu söyleyeme(di)m.. hiç.. hatta bazen ihtiyaç duyduğumu hissedince kaçtım.. biliyor musunuz şimdiye kadar kimseye kurmadım bu cümleyi: "sana çok ihtiyacım var".. sonra o gece tüm cesaretimi topladım ve aradım.. söyleyemedim ama aradım..
güz sarıdır..
ve ben onu karşıladığımda hiç sımsıkı sarılmamışım.. oysa sarıldım hissetmiştim hep.. ama sarılamamışım.. üzgünüm..
sarı hüzündür..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder