bi tek ben mi tanımıyordum "birhan keskin"i (tanımamak=okumamış olmak).. çok ayıp bana (çekinmeyin ayıplayın).. okuyunca ben kendimi ayıpladım valla.. dolaşırken orada burda, kayboldum kelimelerinde.. buyrun burdan..
"arka bahçe
birbirine dolanan hayaller yumağıdır hayatımız
kim karar verebilir birbirine dokunan taş ve su
hakkında, kimin kimi ayakta tuttuğuna, ve günün
aslında kumdan, tuzdan ve ışıktan oluşmadığına?
boşlukları doldurduğumuzda belirecek hayatın
anlamı, taşı ve suyu doğru yorumladığımızda, bir
yarı öbür yarıyı anlayacak: olgunluk bize yaban
meyvesi gibidir; gevşek ağızlarımıza dokunan zehir!
kim sana verdiklerimi, senden aldıklarımı çözebilir?
birbirine dolanan hayaller yumağıdır hayatımız,
hayalleri dik tutmak gerekir.
...
ben yumuşak tuşlarına basacağım hayatın
sen çatıyı kur.
sırları soracağım ben,
sen hayatın anlamını ara.
yazın yönünü değiştireceğim ben
sen yolculuğa çık.
ben arka bahçeyi özleyeceğim
sen inat et..."
birhan beskin
.....
bööle..
biliyo musunuz hala sufle yemedim ben.
..ve hala içten içe canım çekmeye devam ediyo.. beyaz atlı prensim dumanı üstünde bir sufle ile kapımı çalsın diye bekliyorum galiba! (sahi evimin yolunu biliyodur di mi? heheh)
güzel bir kahve yapim bari.. e bana müsade o zaman..
öpüldünüz..
unutmadan siz nasıl alırsınız kahveyi?
hakikaten güzel dizeler...
YanıtlaSilşu sufle olayında da başarılar dilerim :) malum zordur bulmak beyaz atlı prens filan..
beyaz atlı prensıne haber ucursun kuşlar adresını.
YanıtlaSilaa bi de haber mi vericez beyaz atlı prense, arasın bulsun :)
YanıtlaSil