sabah 8 bucukta bir telefonla uyandım. iş yerinden birileri bir arkadaşımıza ulaşmaya çalışmış. ben oldukca yakınım diye bende alternatif telefon var mı diye aramışlar. dikkatinizi çekerim sabah 8 bucuk :(
bendeniz (siz nasılsınız bilmem ama) böle durumlarda hemen kötü senaryolara başvururum. onlar da sağolsunlar hiç yanıtsız bırakmazlar beni. üşüşürler kafama! oysa iyimser senaryolar, hani nerde?! çağır çağır ses seda çıkmaz. hemen hiç uğramazlar.
sabah sekiz buçukta uyanmak çok zor diil normalde, hafta içi 6buçukta uyanan biri için ama akşam gırgır şamata derken alkolün ( allahım şu hare karamel macchiatto ne muhteşem bişimiş! ) ve sohbet gözüne vuran bir lady olarak sabah uyanmaya çalışmak çok zor oldu.
ve bunca saat bir yanıt alamadm kotü bişi mi önemli bir durum mu diye, sonunda (az önce) öğrendim (onlarda da herşeyin sebebi alkol) hemen kovaladım kötü senaryoları, aldım koydum gerçekleri de bir oh çektim!
neyse anladığınız bugün gene kaçırdım (how many times do i have to tell u to hurry up?) uyanana kadar güneşi :) ve şimdi yavaştan kapanmaya başladı gökyüzü, ammaaaa ben kendimi akşama saklıyorum, eğlenceli bir akşam beni bekliyor. yarın güzel haberlerle dönerim belki belli mi olur :)
öpüldünüz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder