pek huyum değil aslında bu saatte 01:13 bloga bişiler yazmak.. ben genelde uykuda olmayı severim bu saattlerde.. ama çok ta uykum yok doğrusu.. aslında canım uyumak istemiyo.. böyle uyumayıp, düşünüp bol bol eziyet etmek istiyorum galiba kendime... nasıl olsa çözebileceğim birşey yok elimde.. problem ne ki çözümü nasıl arayayım. olacağı bilinen şeyler (mi) bunlar. olması istenilen (mi). kimbilir belki de hiç istenilmeyen.
''bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu ... yalvarırım onu okuma çarşamba günleri''
şimdi süreç sessizlik süreci. bilmeme. duymama.
"ben hangi şehirdeysem, yalnızlığın başkenti orası."
hele bir de sen yoksa(u)n. yalnızlık buram buram.
"parmak uçlarıma hapsettim seni, dokunduğum her yerde seni hissediyorum, canım yanıyor... "
sonra gittin.
"önce bir ellerin vardı yalnızlığımla benim aramda / sonra birden kapılar açılıverdi ardına kadar / şarabın yanısıra felekte bir cumartesi / gözlerin, onun ardından yüzün, dudakların / sonra her şey çıkıp geldi / yeni çizilmiş gözlerinle namuslu, gerçek / bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde / sen çıkardın utancını duvara astın / ben masanın üstüne koydum kuralları / her şey işte böyle oldu önce."
....ve evet
"aşktın sen, gidişinden bildim seni.."
*cemal süreya'dan seçmeler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder